Mughal döneminin büyük imparatorlarının sonuncusu olan Alemgir (Aurangzeb) 1618 – 1707 yılları arasında yaşamıştır. Tahta çıkış tarihi olan 1658 yılında Alemgir, 40 yaşındaydı ve ölümüne kadar tahtta kaldı. Öldüğünde 88 yaşındaydı. Tahtta kaldığı dönemde Mughal İmparatorluğunun sınırlarını çok genişletti. Alemgir’in dönemini ve yaptıklarını eleştirenler pek çoktur. Buna karşılık yönetimini çok başarılı bulanlar da vardır.
Bu yazımızda Alemgir Şah’ın oğullarından ve kendisine yönetilen “gaddar”lık eleştirilerinden bahsediyoruz.

Alemgir’in 5 oğlu ve 5 kızı vardı.
Oğulları:
Muhammed Sultan – Alemgir’in dinen Müslüman, etnik olarak Rajput olan ikinci eşi Nawab Bai’den doğmadır. Alemgir’in en büyük oğludur. İlk olarak, Golconda Sultanı Abdullah Kutub Şah’ın kızıyla evlenmiştir. İkinci eşi ise öz amcası Şah Shuja’nın kızıydı. 1659 yılında babası Alemgir’e karşı Şah Suja birlikte ayaklanmaya kalkıştı. Şah Shuja’nın ordusu bozguna uğradı ve Şah Suja Arakan’a sürgün edildi. Muhammed Sultan ise Gwalior kalesine hapsedildi. Burada 1676 yılında öldü.
Bahadur Şah – I – Aurangzeb’in 3. oğludur. Asıl adı Muazzam’dı, Alemgir’in dinen Müslüman, etnik olarak Rajput olan eşi Nawab Bai’den doğdu. Bahadur Şah, bir çok kez devirmeye çalıştığı babasıyla amansız bir husumet yaşadı. Neredeyse bir hapishane koşullarındaki ev hapsine mahkum edildi. 1696-1707 yılları arasında Agra, Kabil ve Lahor Valisi olarak görev yaptı. Babasının ölümünden sonra kardeşi Muhammed Azam Şah’ı yendi, Rajputana bölgesindeki Jodhpur ve Amber şehirlerini ele geçirdi ve 1707’de Babür İmparatoru olarak tahta çıktı. Hükümdarlığı sırasında, üvey kardeşi Kam Baksh’ın isyanı ve Sih ayaklanmasıyla uğraştı.

Muhammed Azam Şah – Aurangzeb’in en sevdiği eşi olan Dilras Begum’dan doğdu. 1681 yılında tahtın görünen varisiydi. Malwa, Bengal ve Gujarat valisi olarak görev yaptı. Ancak üvey kardeşi Şah Alem tarafından oğulları ile birlikte öldürüldü.
Muhammed Ekber – Aurangzeb ve Dilras Begum’un en küçük oğludur. Muhammed Ekber de babasına isyan ederek ve Deccan’a kaçtı. Marwar ve Mewar ittifakını desteklediği Jodhpur Savaşı’nda babasının karşısında yer aldı. Savaşın olumsuz gitmesi üzerine Rathore şefi Durgadas’ın yardımıyla Sambhaji’ye sığındı. Ancak Sambhaji kendini kurtarma mücadelesine girişince burada tutunamayacağını anlayarak 1686’da İran’a kaçtı ve burada öldü.

Muhammed Kam Baksh – Aurangzeb’in 5. oğlu ve cariyesi Udepuri Mahal”den doğmadır. Babasının ölümünden sonra Bijapur’u işgal etti. İmparator olan üvey kardeşi Bahadur Şah – I’e isyan etti. 1708’de kardeşine karşı savaşta öldü.

‘Aurangzeb’ zalim bir imparator muydu?
Abul Muzaffar Muhiuddin Muhammed’in (Aurangzeb) zalim bir hükümdar olduğuna şüphe yoktur. Hiçbir tarihçi Alemgir’in iyiliksever bir kişi olduğunu söylememiştir, ama bir sadist de değildir.
Aurangzeb, kendisinden önceki sultanlardan daha iyi niteliklere sahipti. Keskin fikirli, yönetim becerisine sahip, alçakgönüllü, dindar, alkolden uzak, ve yeterince hırslıydı. Ama basitti, egosu ve inatçılığı olumlu niteliklerine üstün geldi.
Onu zalim yapan şeyler:
1. Kardeşi Dara Shikoh’u Delhi çevresinde pis bir filin üzerinde gezdirerek sadece ona hakaret etmekle kalmadı, aynı zamanda öz oğlunun önünde vahşice öldürttü.

2. Babası Şah Cihan’ı Agra Kalesi’ne hapsetti. Kardeşi Dara Shikoh’un kafasını kestirip Agra’daki babası Şah Cihan’a gönderdi. Babasını hapiste kaldığı 8 yıl süresince asla ziyaret etmedi, cenazesine bile katılmadı.

3. Küçük kardeşi Murad’a ihanet etti ve onu kurnazca öldürttü, ki ayrılıp gitmesine izin verebilirdi.
4. Kendi kızını hapsetti, kardeşi Şah Shuja’nın damadı olan oğlunu öldürttü.
5. Hindulardan alınan cizye vergisini yeniden yürürlüğe koydu, Ekber’in uyguladığı tüm laik yasaları ortadan kaldırdı.

6. Hindu lideri Chatrapati Shivaji’nin oğlunu vahşice öldürttü.
7. Ordusunu bir inat uğruna 25 yıl süresince Deccan kampından geri çekmedi. Buradaki birçok asker hastalıktan, yiyecek kıtlığından öldü.
8. Guru Teg Bahadur’un kafasını kestirdi.

9. Guru Gobind Singh’in 7 ve 9 yaşlarındaki 2 masum çocuğunu öldürttü.
10. Şiddete karşı olma özelliğiyle bilinen bir din olan Sih dini bile onun yüzünden silaha sarılmak zorunda kaldı.
Bunlar onun acımasız bir kişi olduğunu kanıtlar.
Alemgir hakkında, gayrimüslimlere İslam’ı kabul ettirmeye zorladığı, Hindu tapınaklarını aşağıladığı, gayrimüslimlerin silah taşımasına izin vermediği, mallarına el koyduğu gibi başka iddialar da var.
Bazıları onun devlet yönetiminde, dinde ve başka konularda çok başarılı olduğunu söylüyor. Bunlar doğrudur, ancak buradaki soru, onun iyi nitelikleriyle ilgisi olmayan gaddar tutumuyla ilgilidir. İsteyerek veya istemeyerek birçok kişiye acı çektirmiştir.
